28 Ocak 2019 Pazartesi

laf arası

çok canım sıkkın ve çok canım sıkkın olduğunda kafam çok bozuk oluyor. kafam çok bozuk olduğunda da ruhum daralıyor. ruhum daraldığında da yeni bir şeyler öğrenmek isterim ben. açtım biraz sosyolojik düşüncenin evreleri kitabımdan okudum işte. bunlar neticesinde. adamın biri bir kitap yazmış. sosyoloji ile alakalı ancak yine de en başa august comteyi koymamış. şaşırdım önce neden montesquieudan başladı diye ama kendine göre bir sebebi varmış yazar kardeşimizin. anlamsız tesadüflerden anlaşılır bir düzene geçişi simgeleyen sosyoloji biliminde iki ana akım vardır. sovyet akımı ve amerigan akımı. genel olarak sovyetler bilimlerinden çok toplumlarından hoşnuttur. ameriganlar ise toplumlarına göre bilimleri ile daha çok övünürler. buradan bu iki ana ayrımın ne üzerine temellendiği anlaşılabilir.

neyse işlerim var. kısaca montesquieu devleti üçe ayırmış. monarşi. cumhuriyet ve istibdat. cumhuriyetten kasıt devleti bir kişinin yönetmemesi. ancak bu halk olacak diye bir şart da yok. aristokrasiyi de cumhuriyetten sayar montesquieu abimiz. önemli olan tek bir kişinin olmaması. monarşi ise tek kişinin yönettiği devlettir ancak geçmişten gelen geleneksel bazı kurallar vardır. bu tek kişi bunlara uymak zorundadır. bu arada geçmişten gelen geleneksel tabiri azıcık anlatımı bozuk bir tabir oldu ama olsun. işte bu geleneksel ve uyulması gereken kurallar monarşi için olmaz ise olmazdır. belki teamül dersem daha akılda kalıcı olur. ancak tam da kapsayıcı olmaz. yine de olduğu kadarıyla idare edin. acelem var. son olarak da istibdat. bunda yine tek kişinin yönetimi vardır ancak bu defa geleneksel ve uyulması gereken kurallar yoktur. tam bir kafama göre olayıdır. 

ayrıca montesquieu demiş ki. cumhuriyette erdem, monarşide şeref, istibdatta ise korku vardır. ya da bunlardan temellenir. ancak buradaki erdem ve şeref oldukça öznel yargılardır. yine de siz iyi tarafından düşünmeye çalışın. cumhuriyetle yönetilen erdemli kişilik mi yoksa monarşiye tabii şerefli kişilik mi tartışmasını fakülte kantininde yaptığımız olmuştur. bence siz hiç denemeyin bir yere varılmıyor. işlerimi halledeyim az daha yazmak gibi bir niyetim var ama tam da emin olamıyorum. bu sebeple şimdilik hoşça kalın. bilimden ayrılmayın. 

bugün öğrendiğim bir şeyi daha aktarayım. sevdiceğim kelimesi sevdiğim ve seveceğim kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuş. şöyle bir diliniz var işte. lütfen biraz sahip çıkın. inanın koruyup kollayıcı olmak sandığınız kadar zor ve sıkıcı değil. birbirinizi sevin. ruhlarınızı sevgi kurtaracak. geleceği de ruhlar.

1 yorum:

  1. amarigalıları sevmedim bilhassa içimizdeki amerigalıları...

    YanıtlaSil