4 Ocak 2019 Cuma

fancy

aşırı sanırımlı bir şekle büründüm. gözlerimi açtığımda daha. sabah olmuştur sanırım diyorum. sonra açıkmışımdır galiba. biraz da şunları okuyayım. bir ara bir şeylere yarar umarım. sonra bir sanırım daha. sigara istiyor olsa gerek canım. hem hava alsam bir yandan. fena olmaz. bir tane sarabilirim sanırım. sonra çıkıp içmek bana bir şey kaybettirmez galiba. kaldırım da kalabalıktır şimdi. sanırım. kaldırımlar kalabalık olduğunda anlamlı. mümkünse olsun işte. ıssız kaldırım perdesiz pencere gibi. galiba. belki daha ferah. belki daha özgürce. ama güvensiz. çıplak. ve sanırım. bir şehirdeki en belirsiz şey kaldırımlar olmalı. galiba. ilk kimin aklına geldi acaba. kaldırımların ortasına ağaç dikmek. kenarlarına çiçekler. kendince döşenmiş taşlar. ve uzun süre bir elma şekeri çöpüyle kaldırım taşlarının arasını kazımanın verdiği huzur. bunlar aşırı bağlantılı. galiba. ne zaman kaldırımlarda yürüsem. kenarına çöküp iki duman çeksem. elma şekeri çöpleri geliyor aklıma. bir de edip. şu tomrise meyli olan. yanımda edip. elimizde elma şekeri çöpleri olsa. kaldırım taşlarının arasını kazısak. o tomrisi anlatsa bana. ben de kendiminkini. çocukça hevesler ile. ciğerimiz burnumuza gelse. nefeslerin derinliği düşlerin yüzmesine yetmese. ya da sevdanın yoğunluğu ağır gelse. boğulsak. öldürmeyen boğulmalardan konuşsak işte. edip ile. herhangi bir özneyi uzaktan en naif sevebilen nesneler değiliz belki. ama galiba. bir tane daha sarabiliriz. az da olsa uzatmak için. yaşanılan her ne ise. peşi sıra sarılan tütün kadar bütünleştirici çok az şeyi somutlaştırabildik hayatımızda. galiba. aşırı sanırımlı kaldırımların kenarında. 

ıssızlık hep hayale gebe. olumlu olması olumlu gözükse de bu kadar da olum fazla şekline evrilmesi sanılandan daha kısa süre. sanırım. susuyoruz. çöplerimiz daha derinlerde. kalkmalıyız artık. galiba. annem görse kızar diyorum edibe. ben çocukken kaldırım yoktu bizim köyde. beni görse ne tepki verir acaba. sahiden. kaldırımdan habersiz kaç hayat başlıyor. bir müddet devam ediyor. ve sona eriyor. böyle insanların karşısına aniden çıkıp. kaldırım desem mesela. herhangi bir şey ifade eder mi acaba. şu haliyle medeni olmanın ölçütü sayılan herhangi şeyi. haberdar olmayan kişilere nasıl açıklayabiliriz mesela. sıraya girmek. bilet. atık su arıtma tesisleri. ne kadar kirli ve kirletici. zarar ve zararlı. ve galiba. olduğumuzu ne vakit ayırt edebiliriz acaba. ve annem muhakkak kızar bana. geldiğimiz nokta atık suyun arıtılması olsa da burada bırakmalıyız galiba. edibin gitmesi daha kolay olabilir mesela. yok olmak şeklinde gitmek. belki en kolayı değil ama en sıradanı galiba. hatta en hızlısı da değil belki ama en sanırımlısı galiba.

eve biraz hızlı dönmeli. ketıldaki su ısınmıştır. bu sabah kahveyi yarım kaşık artırmalıyım galiba. ancak bu şekilde ayılabileceğine inanan ne miktarda düşünce geçiyor acaba. şu anda. bütün uyanık bünyelerde. sadece uyumayan değil. daha uyanık. daha az bağımlı. daha az komada. daha az tıbbi birkaç terimde. ve çok daha az ne yaptığının farkında. bu tip bünyelerden bahsetmek galiba. kahvemin gereksiz soğumasına sebep olabilir. ve kahve içerken kenyadan başka şey düşünemiyor oluşum. kahve içerken kenya fotoğraflarına bakışım. ve hatta kahve içerken kenyada kişi başına düşen gelire bakıp. bu işte bir yanlışlık olmalı bayım diyerek internete belirli bir cins atfetmem. pek de hayra alamet değil galiba. 

hayatımda var olan hiçliği sanki bir şeymiş gibi yazmayı bırakmalı galiba. yarı hayal yarı gerçek ve o yarılar da yarı oranında uyanık gerçekleşecek. gelecek zaman kipi olarak değil de genel geçer bir doğruyu anlatan kısıtsız formül çekimi. ödevlerimi yapmaya bir yerlerden başlamalı sanırım. seksen bir katlı bir binanın gölgesinde başladığım okumamı çatı katı bir odada bitirecek olmak. ve çatının iki cılız katın üzerinde olması. her neyse. bunları bugün bitirirsem iyi olur galiba. böylece yarın. bir an önce bitirmem gereken. herhangi başka bir zorunluluğa başlayabilirim. bazen. ama sancılı bir bazen. ilerlemekten ziyade farklı şekilde aynı şeyler yaptığımı düşünüyor olsam gerek. biraz da çıkıp bahçede okuyayım mesela. azıcık da metroda okuyayım. minor yirmi dokuzu çok dinledim. f minor yüz üç ile devam etmek. bir fark katabilir galiba. sonra yatarken okurum. yolda ses klibini dinlerim. okulda tartışırız. dün oturduğum yere değil de dün oturduğum yerden gözüme kestirdiğim ve hayatıma mini değişiklikler katacağına inandığım başka bir yere otururum. article yirmi dokuzu anlamazsam zaten. article otuz ikiyi hiç anlamam. lamcry dosyası arkamdan ağlar. avrupa birliği dağılır. aman okuyayım. çünkü sanırım.

aşırı belirsizlik ile aşırı sanırımlı yaşamayı ayıran şey olayın içinde olma şeklin. belirsizlik tahmin edilemez. sanırımlı olmakta ise yaşadığın şeyden haberdar olamazsın. nijeryalı bir çocuk ile nijeryadaki doğal gaz piyasasını tartışırken bile mesela. ben o kaldırımda. çubuk ile bir şeyler karıştırmak istiyorum galiba. hafiften de yağmur yağsa. medeniyetin bize sunamadığı çamura ulaşamadığım için kahretsem. sızlansam. çamursuzluktan. sanırım. bir miktar kabul. bir miktar a dört kağıdı ile. öğrenilemeyecek şeylerin çok az olması. en rezil tesellim olsa da. tam da burada sıkılıyorum galiba. umarım feci tereddütlere yol açmayan herhangi yollar da vardır. kendim için değil de. bir yerlerde olduğunu bilmek dahi iyi gelebilir. sanırım.

10 yorum:

  1. Sanırım sen yazdın...Çok başarılı, betimlemeler,duygu geçişleri...Tam bir kitap olacak dizeler...
    Tebrik ederim

    YanıtlaSil
  2. Kitap gibi dizeler için teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. uzun zamandir okudugum en icten yazi ....

    YanıtlaSil
  4. Yanıtlar
    1. galiba. yine yazmak istiyor gibiyim sanırım.

      Sil
  5. İlginç sanırım ama hoşuma gitti

    YanıtlaSil