8 Şubat 2017 Çarşamba

üçüncü derece

.


aniden çıktı karşıma kentakili kartal fahri. eryamanda tanıştım kendisi ile. fahri hadi kartal olabilir de kentaki ne olum diyorum. hiç sorma abi ben de bilmiyorum aslında benim içim temiz ama arkadaş çevrem kötü diyor. dur lan hemen satma arkadaşlarını diye telkin ettim. hiç mi merak edip de bakmadın. neresi bu kentaki diye sormadan önce. yok abi zaten internet kafeye ne zaman gitsem yarım saatlik açtırıyorum onda da kız mız peşinde koşuyoz işte diyor bana. iyi lan siktir et zaten kentaki ne amınakouim diyorum. arada bir samimiyet oluşturmak istersem ilk adımı küfürle atarım ben. ve bana göre en samimi ilk adımdır küfür. öyle bakış makış hikaye yani. hatta güzel bir konu bulur siktir et derim. bu önemli bak. yani ilk adımı küfürle atan kişiler için. neyse haklısın abi diyor amerikadamıymış neymiş zaten bilsem nolacak madalya mı takacaklar beş lira mı fişekleyecekler diyor. harbi adamsın fahri diyorum yok mu buralarda çay çorba içebileceğimiz bir yer gel sana oralet ısmarlayayım diye diretiyorum kartal fahriye. çocuk da yok abi ne gerek var abi filan diyor. olum oraleti sevmiyorsan söyle çay da ısmarlarım ha diyorum. hatta siktir et sen onları gel kivi içelim diyorum. bu ikinci siktir et ile aşırı samimi bir hal alıyoruz. hemen akabinde de kendimizi acayip bir yerde buluyoruz. yani çay ocağı desem değil. kahvehane desem değil. bir iki değil daha işte. kafe değil. avm değil. kumarhane ya da kıraathane de değil. kentakili kartal fahrinin her zaman geldiği yer burası. masalar sigara yanığı. kafası kesilmiş pet şişeler kül tablası filan. lan fahri bu ne mk bizi sikmesinler burda diyorum. yok abi ayıp ediyon semt bizim diyor. semtini yerim fahri şimdi burada iki kivi sipariş etmem ben diyorum. git adamın kulağına yavaşça iki kivi diye fısılda çabuk. mırın kırın edecek gibi oluyor ama parlıament paketini sıvazlamaya başladığımda çoktan kalkmıştı masadan. iyi çocuk bu fahri. kiviler dumanı üzerinde gelirken diyorum ki fahri yak lan hadi bir tane. ama bak on sekiz yaşından küçüksen söyle. yok abi ne on sekizi askere gidecem diye götüm tutuşuyor diyor. al la tamam yak o zaman diyorum tam da kivilerin kokusu burnuma gelirken. ee fahri sen ne ayaksın olum insanın askere gideceğim diye götü tutuşur mu hiç. bu mu senin olayın filan diye darlıyorum azıcık. yok abi vatan borcu namus borcu seve seve giderim ama şu aralar maddi durumlar sıkışık on iki ay boyunca da bir şey kazanamayacak olmak beni düşündürüyor diyor. tabii ki tek seferde ve bu kadar düzgün ifade etmiyor ama olayın özeti bu. para la para. dolar molar da değil. ekmek parası. neyse fahri siktir et sen bunları düşünme her iş olacağına varır diyerek üçüncü siktirimi çekiyor ve abi kardeş olduğumuzu zımnen ifade ediyorum. hadi kentakiyi geçtim bu kartal ne lan diyorum. gözünde on beş derece gözlük. uçuyon mu yoksa sen? abi diyor allahtan kivi mivi yoktu ağzımda yoksa püskürtürdüm ha üzerine. ne uçması ben yüzmeyi bile bilmem hatta deniz görmedim ömrümde. ankarada deniz yok ya ondan diye ekliyor sonuna kıs kıs gülerek. olum aynı resimde göründüğü gibi deniz. görmekte bi bok yok yani önemli olan kokusu diyorum. o daha güzel bak. bir gün denize filan işin düşerse bakma mal mal. gözlerini kapat ve kokla. abi ben gözümü kapatmam gözün açık olacak bu devirde götü kollayacan diyor. haklısın lan fahri. aferin diyecek oluyorum ki sigaralarımız bitiyor. kül tablası diye önümüze koyulan pet şişeden bozmaya sallıyoruz izmaritleri. abi be diyor bir tane de kulak arkası versen. yolluk niyetine. gidiyon mu lan fahri ne bu acele. abi iş güç işte. ustam kızar sonra diyor alelacele. bir yandan da gözü sigara paketinde. içinden çıkarıp bir tane alıyorum yavaşça. bu benim yolluğum olsun kentakili kartal fahri gerisi de senin artık yolda mı içersin sabaha mı bırakırsın sana kalmış. kral adamsın be abi diyor. bu arada senin adın ne? işte fahri diyorum. işte onu tamamen siktir et. hadi yolun açık bahtın güzel olsun. londraya yolun düşerse bul beni diyorum en son. gülerek uzaklaşıyor. şaka yaptım sandı galiba. güzel insandı kentakili. sevdim. saydım. imrendim de. işine gidecek diye birazdan. yevmiyesini alıp akşam eve geçecek oradan. sabah yine işe. sonra askere. kalp kırıklıkları olacak. nacizane. gelecek evlenecek fahri. düğün yapacak. kendi semtinde. çocukluk arkadaşlarıyla karşılıklı oynayacak. nihayetinde yine çalışacak ama. bu sefer hem ekmek parası hem de düğünden kalan borçları ödemek için. halının taksiti biter bitmez tüplüden lcdye geçecek. akşam meyhaneden geç döndüğünde daha az azar yemek için yapacak bunları. bulaşık makinesi siemens olacak fahrinin evinde. armatürler e.c.a. perdeler zebra stor olacak ki haftasonu bir şeyler yapabilsin çocukluk arkadaşı manav mustafa ile. şahane adamsın be kentakili kartal fahri. vesselam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder